Şirince Köyü – Şirince’de Ne yapılır?

Şirince

Sizlere hap gibi bir Şirince rehberi hazırladım. Bu yüzden 2012 Maya Takvimi Kıyamet senaryolarından bahsetmek yerine, güzel bir özet geçeceğim. Şirinceye ilk olarak üniversite gezisi olarak gitmiştim, fakat ne yazık ki hafızası kötü olan biri olarak hayal meyal hatırlıyordum. Mayıs ayında iki gecelik bir Şirince gezim oldu. Bu gezimdeki deneyimlerimi sizlerle paylaşacağım.

Şirince’ye Ulaşım:

İstanbul’dan gelecekler için, eğer uçakla gelecekseniz, İzmir Adnan Menderes Havaalanı’ndan kiralanacak bir otomobil ile yaklaşık 67 km’lik yolu 50 dakikada, İzmir’den otomobille gelecekler ise 85 kilometrelik yolu 1 saat 10 dakika süre içerisinde buraya ulaşabilirler.

Otomobil seçeneği olmayanlar için, İzmir’den Selçuk’a her 40 dakika da bir kalkan otobüslerle Selçuk’a geldikten sonra, Selçuk’tan Şirince’ye saat 07.00 – 10.00 arası her 20 dakikada bir, 10.00 – 18.00 arası 30 dakikada bir, 18.00 – 19.40 arası da her 20 dakikada kalkan minibüslerle Şirince’ye ulaşabilirsiniz. Minibüsler sizi Şirince’nin direk meydanına bırakıyor ancak sezon zamanı ise minibüsler hem sıcak hem de dolu oluyor.

Şirince’de Ne Yapılır?

Fotoğrafları izlemek istemeyen ve telefondan bakan dostlarımız için Şirince için kısa bir özet yapacağım.

Gezilecek Yerler:

  • Selçuk Köyü (5dk)
  • Efes Antik Müzesi (15dk)
  • St. John’s Basilica (12dk)
  • Nesin Matematik Köyü (Şirincenin Yanında)
  • Artemis Tapınağı (13dk)
  • Meryem Ana Evi (Biraz uzak kalıyor, giriş kişi başı 10TL, otopark’ta 10TL. gidilmesi gerekli değil)

Yakın Çevrede Gidilebilecek Yerler:

Şirince içinde Yeme İçme:

  • Artemis Restaurant
  • Üzüm Kafe
  • Kuşadası Marina – Ketçap
  • Ortaklar (36dk – Ortaklar Meydan’da çöpşiş yapan yerler mevcut, fiyat performans gayet başarılı, yolunuz düşerse öneririm.

Şimdi gelin detaylı bir şekilde, Şirince ve çevresinde neler yapılır, neler yenilir içilir onları anlatayım;

Şirince Köyü’nde bol bol yürüyün arkadaşlar, bütün ara sokakları bitirdikten sonra bir de köyün sınırlarını çevreleyerek yürüyün. Yavaş yavaş yürümenizi öneririm yoksa köy çok çabuk bitiyor. 🙂 Günü birlik gelip giden çok otobüsler oluyor o yüzden her yer sürekli kalabalık, esnaf genellikle hediyelik eşyacılar, sabuncular, şarapçı ve dondurmacılardan oluşuyor.

Şirince’de diyince akıllar tabii ki ilk olarak meyve şarabı geliyor. Açıkcası benim bu meyve şaraplarıyla hiç aram yok. Şarap içecek isem üç seçeneğim var. Beyaz, Kırmızı ya da Rose. Burada tattığım şarapları ne yazık ki beğenmedim. Çeşitli şarapçılar mevcut, hepsinide tadım imkanı olduğu için illa da şuraya gidin diyemiyorum.

Nesin Matematik Köyü:

Şirince’ye geldikten sonra, hemen sağa doğru dönüyorsunuz ve tek yön dar bir patika yol görüyorsunuz. Yolu takip ediyorsunuz ve resmen gizli bir vaha buluyorsunuz. Burayı sizlere kendilerinin anlattığı şekilde iletmek istiyorum.

“Şirince köyünün (İzmir – Selçuk) 1 km uzağında, dağ başında ve mutlak bir ıssızlık içinde, yemyeşil bir ortamda, 7’den 70’e herkesin (her köylünün!) her seviyede matematik yaptığı, öğrendiği, öğrettiği ve düşündüğü, Nesin Vakfı’na ait 30 dönümü zeytinlik olmak üzere toplam 55 dönümlük bir köy. Şatafattan ve gösterişten uzak, sade ve içten. Evler taş, çamur ve samandan.

Ağustos böcekleri dışında, yoğunlaşmayı ve düşünmeyi engelleyen, rahatsız edici her türlü öğeden uzak. TV yok, müzik yayını yok. Ama elektrik, sıcak su ve internet gibi uygarlığın izleri var. Börtü böcek de eksik değil.

Etkinliklerin daha çok yaz aylarında yapıldığı ama ilk ve sonbaharlarda da küçük gruplar için ideal bir çalışma, toplantı ve dinlenme ortamı. Örneğin “eski mezunlar buluşması” ya da vahşi bir ortamda balayı için ideal. İlköğretim düzeyinde eğitimden en ileri seviyede araştırmaya kadar her türlü matematiksel etkinlik aynı anda yer alabilir. Şu anda 500 kişi barındıracak kapasitede.”

Gün batımını izlemek için Şirince Köyü’nde bulunan kilise tarafına gitmeyi unutmayın. Manzara harika..

Buraya kadar gelmişken mutlaka Aziz John Baptist Kilisesi’nin içine bakmayı unutmayın 🙂

Efes Arkeoloji Müzesi:

Efes Arkeoloji Müzesi, Şirince’den otomobil ile 15 dakika mesafede bulunuyor. Müze 08.00 – 19.00 saatleri arasında açık. Ben müzeye gitmeden aldığım uyarılar doğrultusunda mümkün oldukça erken gitmek için uğraştım. Çünkü saat biraz geçtiği zaman her yerde insanlar oluyor ve bu fotoğrafçıların istemediği bir durum. Ben erken kalkmama rağmen ancak 8.45 gibi müzeye girebildim ve yinede en az 10 adet tur otobüsü gördüm. Erken gitme amacım ise tabii ki çok daha iyi fotoğraf çekebilmekti. Ancak yine de Efes’i boş yakalayamadık.

Müzeye bilet satın alıp girmek isterseniz 40TL, bir yıl geçerli olan müze kartı satın alıp Türkiye’deki tüm müzeleri gezmek isterseniz ise 50TL’ye Müze Kart çıkarabilirsiniz. Ben tabii ki Müze Kart seçeneği ile ilerledim.

St. John’s Basilica:

Efes’i gezdikten sonra buraya gelebilirsiniz.  Müze Kartınız ile St. John’s Basilica’ya girebilirsiniz.

Artemis Tapınağı:

Giriş ücretsiz. Zaten giriş kapısı diye bir şey de yok. Direk girebiliyorsunuz.

Key Museum:

Otomobiller ile aranız iyi ise mutlaka ama mutlaka Torbalı’daki Key Museum – Klasik Otomobil Müzesine uğrayın. Şirince’den yaklaşık 30 dakika sürüyor. Giriş 20TL.

Buraya tıklayarak Key Museum hakkında yazdığım yazıyı okuyabilir ve müzede ufak bir tur atacak kadar fotoğrafı izleyebilirsiniz.

Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı:

Burası güzel keyifli bir Milli Park, otomobille girebilir, yürüyüş yapabilirsiniz ancak gerçekten uzun bir parkur o yüzden yürüyüşü tadında bırakmak daha mantıklı olacaktır. Manzaraya karşı yapılan oturma yerlerinde oturup huzura erişebilirsiniz. Burası Şirince’den otomobil ile yaklaşık bir saat sürüyor. Giriş otomobil ile 12 TL.

Zeus Mağarası:

Dilek Yarımadası Milli Park’ının hemen dışında bulunan Zeus Mağarası’na mutlaka uğramanızı öneririm. Burada kayalıklar arasında harika bir su birikintisi bulunuyor ve renkler gerçekten inanılmaz. Termal olan bu suya yurdum gençleri tüm huzuru kaçırmak adına bombalama atlayarak, değişik sesler çıkararak buradaki huzuru ne yazık ki bozuyor. Ancak fotoğrafları aşağıda görebilirsiniz. Giriş ücretsiz.

Şirince’de Ne Yenir?

Şirince’de meşhur olan şeyleri başında kumda pişen Türk Kahvesi geliyor. Büyük bir masa ve ortasında kumdan bir ocak bulunuyor ve kahveyi bu kumunu içinde gezdirerek yapıyorlar. Özellikle yorgunluk atmak ve soluklanmak için bir kahve molası verilebilir. Fiyatlar 5TL civarında.  Fotoğrafta hemen arkada bulunan Buz Gibi Doğal Karadut Suyu yazılı tezgahlardan Karadut suyu içmenizi önermem çünkü tadı çok yapay ve şekerli. Aynı “tang” gibi bir tadı var 🙂

Şirince meydanda hemen bir dondurma yiyip kendimize geldik. Dondurmacının önünden geçerken bizlere ikram ettiği dondurma sayesinde oluşturduğu aidiyet bağıyla dönüşte dondurmayı bu yerden aldık ve beğendim. Özellikle cevizli ve kaymaklı olan gayet güzeldi. Karadutlu olanın tadına baktım ancak çok şekerli geldiği için tercih etmedim. Tabii sos fıstıksız dondurma olmaz 🙂

Biz gidemedik ancak yukarıda fotoğrafı bulunan Art Cafe’ye uğrayabilirsiniz. Köyün standartının üstünde farklı ve güzel bir mekan.. Art Cafe adından da anlaşılacağı üzerine sanat üzerine bir cafe. Fotoğrafın sağında gördüğünüz gibi tuvalın başında oturan kişi ise buranın sahibi diye düşünüyorum. Menüde Tiramisu ve güzel bir kahve olduğu yazıyordu.

Şirince’de bulunduğum iki gece boyunca da aynı restorana gittik. Şirincenin hemen girişinde bulunan Artemis Restoran benden yemek ve ambiyans konusunda geçerli not aldı. Öncelikle manzarası harika, Şirince aklımıza gelen o minik şirin evleri izleyerek yemeğinizi ister açık, ister kapalı bölümünde yiyebiliyorsunuz. Aynı zamanda Cuma ve Cumartesi akşamları canlı müzikte bulunuyor. Yemekler hakkında yorumlarıma gelecek  olursak, ilk gece peynir tabağı ve karışık meze tabağı yedik. Açıkcası peynir tabağı birbiri tekrar eden yerli peynirlerden oluşuyor ki bunun içinde beyaz peynirde bulunuyor. Şarapla beyaz peynir yedirmeye çalışmak biraz saçma geldi. Bunun dışında fotoğrafta da görüleceği üzere dört adet çubuk kraker ve beş elma dilimi ile peynir tabağına yeterli özen gösterilmemiş. Meze tabağındaki mezeler güzeldi. Bir de meyve şarabı söyledik ancak ben ne yazık ki genel olarak meyve şarabı beğenmediğim için bunu da beğenmedim.  Bir şişe  meyve şarabı, salata, peynir tabağı ve meze tabağına 120 TL gibi bir hesap geldi.

İkinci akşam ise şarap içmeyip, ayran ve kuzu saç tava yemeği tercih ettik. Mekanın ayranı inanılmazdı ki zaten yukarıdaki fotoğraflarda  görebilirsiniz. Ben ilk ayranı gelir gelmez bitirdim, sonrasında bir tane daha içtim. Kuzu saç tava gayet güzeldi. Açıkcası ilk akşamdaki seçimlerimize nazaran daha memnun kalmıştık. Mekanda hesabı istediğiniz zaman ise size öncesinde bir anket getiriyorlar, mekanı, yemeği, çalışanları puanladığınız bir kağıt. İki akşamda doldurttular ki bence çok güzel bir uygulama.

Tripadvisor’da ikinci sırada yer alan Arşipel Restoran’da ne yazık ki yemek yiyemedik. Meze seçeneği olarak Artemis Restoran’a oranla daha çok meze sunmasına rağmen, kapalı ve sıkışık mekanı yüzünden burada yemek yemedik. Aynı zamanda Cuma ve Cumartesi akşamları canlı müzik bulunuyor. Eğer kafa dinlemeye geldiyseniz, mekan ufak olduğu için müzikten kaçabileceğiniz bir alan bulunmuyor.

Yine tavsiyeler arasında bulunan Üzüm Kafe’yi de atlamadan geçmeyeceğim. Çok keyifli bir bahçesi bulunan Üzüm Cafe sizin için bir alternatif olabilir.

Kahvaltı ve kafa dinlemek için size tek bir yer önereceğim. Bizim Ev Hanımeli Restaurant. Sabah erken kalkıp kahvaltı bile etmeden Efes Antik Kenti’i yükünü almadan güzel fotoğraflar çekebilmek adına yola koyulduk. Ancak Efes’i çektikten sonra karnımız zil çalmaya başladı. Yine tripadvisor’un tavsiyesi üzerine buraya geldik. Mekan Eski Şirince Yolu üzerinde sağda kalıyor. Çok samimi ve iyi çalışanlara sahip olan Bizim Ev Hanımeli Restaurant’ta gerçekten harika bir kahvaltı yaptık. Kahvaltı sonrası da hamakta yatıp dinlendik. Bana kalsa bütün gün orada kalabilirdim ancak gezmemiz gereken yerler vardı 🙂 Bu kallavi kahvaltı kişi başı 20TL ancak sucuk ekstra o da 10 TL. Eğer vaktiniz varsa ve kahvaltı edecek bir yer arıyorsanız burası kesinlikle doğru adres.

Öğlen Yemeği için ise vaktiniz var ise Ortaklar tarafına gidebilirsiniz. Şirince’den ortaklara gitmek yaklaşık 40dakika sürüyor.

Ortaklar Çöp Şiş ile meşhur, yolda yan yana 5-6 adet çöp şişçi bulunuyor. İnanılmaz büyük bir alana kurulmuşlar. Bizim gittiğimiz zaman tenha bir zaman olduğu için müşteri alabilmek için bir birleriyle yarışıyorlardı. Bende arabayla önlerinden geçe geçe en sondakine geldim. Yemeklerden de fiyat performanstan da memnun kaldım.

İki porsiyon çöp şiş söylüyorsunuz, bir sürahi ekşi ayran, peynir, tereyağ, taze pide, salata geliyor. Hesap sonrasında ise yolluk olarak soda ve su ikram ediliyor ve bu sırada otomobiliniz yıkanıyor. Tüm bu hizmetleri toplamda 55TL’ye alabiliyorsunuz. Fotoğraflar aşağıda;

 

Şimdi sizi aşağıdaki fotoğraflar köyde ufak bir gezintiye çıkarıyım;

Bu yazıyı beğendiyseniz ve size yararı dokunduysa hemen aşağıdaki beğen tuşuna basarak destek olabilirsiniz.

Aklınıza takılan sorular ve yorumlarınız için aşağıdaki bölümden yorumlarınızı yazabilirsiniz.

Haziran 2017 – Mert Gündoğdu